İstisnasız hepimiz birer yazarız. Hem de her birimize tahsis edilmiş ayrı birer sekreteryamız var! Bize aidiyeti/isnâdı tartışmasız sahîh olan bir kitabın… Bunu şöyle anlatıyor Talha Hakan Alp Hocaefendi kendine has üslubuyla…[*]
Her insan aslında bir yazardır. Hayatta hiçbir şey yazmamış bir adam dahi sağ ve sol omuzlarına imla/dikta yoluyla meleklere bir şeyler yazdırmıştır. Her insan ya iyiliğin ya da kötülüğün yazarıdır ve her insan kitabını basılmış vaziyette mahşerde meleklerden alacaktır. ‘’Al! Oku bakalım kitabını!’’ diye, ya sağından ya da solundan kitabı kendisine verilecektir.
Yeryüzünde ALLAH’ın (Celle Celâluhû) kitabı karşısındaki tavırlarına göre insanlar, bir kitap yazıyorlar. Hepimiz bir yazarız ve ALLAH’ın (Celle Celâluhû) kitabıyla olan ilişkimize göre yazdığımız kitap ya sevaplarla, iyiliklerle, güzelliklerle dolu olacak, doğruyu, iyiliği adaleti yazmış olacağız hayatımızla ya da günahlarla, kötülüklerle, çirkinliklerle ve zulümle dolu olacak…
Asıl kitap yazmak budur işte! Edebiyat parçalıyor adam, makale yazıyor, yazıyoruz. Hayatımız ne yazıyor acaba? Hayatımızla yazdığımız kitap; ‘’İqra Kitâbek!’’ ayeti kerimesindeki kitaptır. ‘’Sağdan verilenler kitabı, soldan verilenler kitabı’’ şeklinde ayetlerde anlatılan kitaptır.
İşte ALLAH’ın kitabını nasıl anladıysak nasıl hazmettiysek biz o istikamette davranışlarımızla, kararlarımızla, attığımız adımlarla hayat kitabımızı yazıyoruz ve hayat kitabımızı bize Kirâmen Kâtibîn dikte ediyor, not tutuyor ve kitap bize mahşerde takdim ediliyor, ‘’işte kitabın bu! Hayatını yazdın, al oku…’’ O zaman kitabı soldan verilmiş olan diyecek ki; ‘’ben ne kötü bir kitap yazdım, keşke kitabım bana verilmeseydi de hesabımın ne olduğunu bilmeseydim. Kariyerim, malım, gücüm, nüfûzum hiçbir işe yaramıyor, perişan, sefil, pişman bir haldeyim, keşke ölümle birlikte her şey bitmiş olsaydı…’’ Hayatının kitabını adaletle, iyilikle, güzellikle, imanla, ihsanla ve erdemle donatmış kitabı sağdan verilmiş olan ise diyecek ki; ‘’alın da kitabımı okuyun -ya da verin de kitabımı okuyayım-, doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı sezmiştim…’’
__________________
[*] Samed Medresesi Muhterem hocamız Talha Hakan Alp’in el-Akîdetü’t-Tahâviyye derslerinin ‘’Melekler İman’’ konulu sohbetinden deşifre edilmiştir.
– Kirâmen katibin (yazıcı) meleklerine inanırız. Muhakkak Allah onları bizim üzerimizde (amellerimizi) koruyucu yaptı.
(el-Akîdetü’t-Tahâviyye ilgili madde)
Cevapla