İran ABD’ye ne verdi ve karşılığında ne aldı?

İran’ın nükleer programına ilişkin 5+1 (ABD, İngiltere, Fransa, Çin ve Rusya ve Almanya) ülkeleriyle yürüttüğü müzakerelerde taraflar uzlaştı. İran’ın yıllardır kendisi için düşman olarak gördüğü kesimlerle yaptığı bu anlaşmasında Timetürk yazarı Furkan Azeri sordu: ‘Ne verdiniz, ne aldınız?’


İsviçre’nin Lozan kentinde İran ile 5+1 ülkeleri arasında devam eden nükleer müzakerelerde anlaşma sağlandı. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada İran ile 5+1 ülkeleri arasında yürütülen nükleer müzakerelerde kilit konulara çözüm bulunduğunu ve taslak hazırlamaya başladıklarını söyledi.

Peki, uzun zamandır İran’ın “Büyük şeytan” dediği ABD ile kendisini bir araya getiren ne oldu?

Nükleer enerjiden ve uranyum zenginleştirmesinden “Asla vazgeçmeyeceğiz” diyen İran ne oldu da bir anda 180 derece dönüş yaptı?

Batıya karşı “Tek kaleyiz” diyen anlı şanlı İslam Cumhuriyeti (!) bir anda batıyla neden bu kadar içli dışlı oldu?

Sahi ne verdiler ne aldılar?

1- Bilindiği gibi İran Doğu Bloğunun en güçlü ülkesidir. Rusya- Çin- İran adeta muhteşem üçlü gibiler. Son zamanlarda belki de tarihin Doğu ile Batı arasında en acımasız soğuk savaş yaşanıyor; Rusya çöküyor ve kendisi ile beraber Kafkas ve Orta Asya ülkelerini de batıya karşı durmaya zorluyor. ( Karşı çıkanlara Ukrayna’yı örnek gösteriyor) Dolayısıyla Batı İran’ı yanına çekerek doğu bloğunun gücünü kırmak ve Rusya’yı biraz daha yalnızlaştırmak istiyor. Batının bu hamlesi karşısında İslam dünyasında hiçbir prestiji, imajı ve desteği kalmayan İran; gemisi batmak üzere olan kadim dostu Rusya ile artık Ortadoğu’da amaçlarının gerçekleştirilemeyeceğini görüyor ve batının uzattığı bu eli sıkıyor.

2-Ortadoğu’da yükselen Türkiye’nin özgün politikaları, batıdan bağımsız çıkışları ve İslam dünyasının toparlanması gerektiği yönünde verdiği mesajlar, karşı da ABD bile olsa (Mısır’da, Suriye’de olduğu gibi) İslam dünyası ile girdiği stratejik işbirliği ve en son Yemen’de bizzat İran’ın desteklediği Husilere karşı oluşan bloğun yanında yer alması Hem batıyı kızdırıyor hem de İran’ın kırmızı çizgilerine dokunuyor.

Artık bu tartışmasız bir gerçektir ki Türkiye her ne kadar batıdan tamamı ile bağımsız ve kopamamış olsa da artık eskisi gibi onların her dediğini yapmıyor ve her yaptığı işte de onları hesaba katmıyor.

İşte batı yeni oluşan bu dünya düzeninde Ortadoğu’da kendine yeni bir müttefik arıyordu… Buna karşılık İran da kendi içinde oluşan ekonomik kriz, düşen petrol fiyatları, Yemen’de kaybetmesi, Suud’un sert tavrı ve en önemlisi de kendine göre ‘’varoluş kavgası’’ olarak gördüğü Suriye’de, her şeye rağmen muhaliflerin her gün biraz daha ilerlemesi ve başarıları, Irakta oluşan kaotik durum gibi nedenlerden ötürü ciddi sıkıntıdaydı. İran’ın Ortadoğu’da Körfez’e kadar uzanan “Şii Hilali” coğrafyasında siyasi egemenlik kurma planları ve hedeflerinin hayata geçmesi zorlaşıyordu. Bu yüzden İran’ın hem Türkiye’ye hem de Sünni dünyaya karşı yeni bir hamle yapması gerekiyordu.

Bilindiği gibi tarihten bu yana İran, hiçbir zaman Batı dünyası ile ciddi bir savaşa girmemiş ve onlarla uğraşmamıştır. İran kendi mezhebinden de kaynaklanan akidesi, menheci ve siyaseti ile daima kendisini İslam dünyasına göre tanımlamış ve hep bir meşruiyet krizi yaşamıştır. Dikkat ederseniz İran Batı’da İslami merkezler, camiler, medreseler açmayarak bu çalışmalarını hep Sünni dünyaya kaydırarak kendi mezhebini dayatmıştır. Hatta kendi ülkesinde bile her türlü okula ve çalışmaya izin verirken Sünni alimlere göz açtırmamıştır. Hatta binlerce Sünninin yaşadığı başkent Tahran’da bir tane Sünni camisinin bile olmasına izin vermemektedir.

Bu yüzden İran’ın Sünni dünyada hâkimiyet kurmak, Suriye’de kazanmak ve Türkiye’nin Ortadoğu’da yüklendiği misyonun önüne geçebilmek için batı ile kurduğu ittifak İran açısından son derece stratejik, önemli ve doğaldır.

Toparlayacak olursak;

-Batı Rusya’nın gücünü kırmak ve biraz daha yalnızlaştırmak için İran’ı yanına çekmiştir.

-İran Yemen’de aldığı darbe Suriye muhalefetinin ilerlemesi ve Irak’taki kaotik durum karşısında Sünni dünyaya karşı batıyı kendine müttefik görmüştür.

-Batı Türkiye’ye karşı bir hamle yaparak İran’ı Ortadoğu’da yeni bir müttefik belirlemiştir.

-Suriye muhalefeti, dün İran’la yapılan anlaşma karşısında tamamı ile gözden çıkartılmıştır.

Evet, şimdilik teoride ve kâğıt üzerinde; alan da veren de razı olup galip gibi gözükse de kalıcı anlamda Ortadoğu’da kimin kazanıp kimin kaybedeceğini zaman gösterecektir.

TİMETÜRK | FURKAN AZERİ |

Editör
Musellem.net editörü...