Yaşadıkları şehre, şehrin tarihine, baktığı mimariye, yaşlı ağaçlara, harab olmuş ahşap yapılara… baktığında onlarla, bir zaman orada hayat sürmüş insanlar arasında ilişki kurmak isteyen, “baktığına sadece bugün diye bakmayan” kimseler için önemlidir şehir tarihçiliği. Şehir tarihine dair kitaplar okursanız bakışlarınızdaki derinliğin değiştiğine, daha önce çok defa yanından geçmiş olsanızda kafanızı çevirip bakmadığınız eserlere bir anlam katma gayretinizin arttığını göreceksiniz. Bu sizin sıradanlaşmış yürüyüşlerinize, başıboş gezintilerinize, yürürken düşündüklerinize yeni şeyler katacak.
Şehir tarihi eserleri arasında en fazla mesai -öyle zannediyorum ki- İstanbul’a dair yazılanlar için harcanmıştır. İstanbul tarihine dair kitap arayışınızda zorluk bulamamakta değil, seçmekte olacaktır. Öyle ki bazı muasır İstanbul tarihçileri müellifi oldukları 8-10 eseri geniş hacimli olmak kaydıyla ortaya koyabiliyorlar.
Bu yazının konusu olan eserin müellifi Önder Kaya. Üç kitaptan müteşekkil bir serinin ikinci kitabı diyebiliriz. Üç Devirde İstanbul isimli serinin Fatih’in Müjdelenen Şehri isimli kitabı.
Kitap Osmanlı dönemi olayları, mimarileri ve simalarını anlatıyor. Herhangi kronolojik bir sıraya sahip değil. Örneğin Et Meydanı‘nı okuduğunuz bir bölümden sonra, kendinizi Musevi Alimler’in İstanbul Serüvenini okurken buluyorsunuz. Yada Karı Dırdırından Ölen İstanbullu başlığından sonra sizi Cellad Mezarlığının Celladı Olmak başlığı karşılayabiliyor. Buda kitap okuma sürecinde sizi hiç sıkmadan, keyifli seyahatlerde bilgi edinme faaliyetinizi icrayı mümkün kılıyor. Bu şehir tarihi eserleri için mühim bir özellik.
Bir diğer güzelliği ise kitabın akıcı üslubu yanında resimlere bolca yer verilmesi. Gerek müellifin kendi kamerasından yakalanan, gerek kendi hususi arşivinden kullandığı tarihi kareler ve çok zaman başka arşiv sahiplerinin arşivinden istifadesi ile görsel şölene dönüşen kitap sayfaları, zaman zaman kullanılan minyatür ve haritalar ile çok daha eskilere götürebiliyor okuyucuyu.
Kitap ölçülerinin klasik roman boy olmaması ve mizampajınında bu kalsiklikten uzak oluşu ile biraz daha farklı okumalar yaptığınızı hissediyor olmanızda okuma serüveninizi tadlandırıyor..
Okuduğum İstanbul Tarihi kitapları arasında en çok beğendiklerimden birtanesi olması hasebiyle sizlere de gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum..
Salih Kartal
Cevapla